Biyonik göz küresi ile görme tedavisi
Biyonik göz küresi, İngiliz bilim adamları tarafından
geliştirilmiş, 1500 ışık sensörü bulunan, gözün arka kısmına yerleştirilerek
tamamen görme işlevini kaybetmiş hastaların sağlıklı bireyler gibi net görmesini
sağlayan ve görme engellilere büyük umut veren bir çeşit sistemdir. Oxford
Üniversitesi’ne bağlı Göz Hastanesi’nde İngiliz bilim adamlarının çalışmaları
sonucu ortaya çıkan bu ürün, şuana dek ortalama on yıl gibi uzun bir süredir
görmeyen iki hasta üzerinde kullanılmış ve olumlu sonuçlar elde edilmiştir.

Biyonik göz küresi hakkında uzmanlar “Bu yöntem görme sorunu yaşayanlara yardım edecek” açıklamasını yaparak, çiple çalışan bu ürünün görüntüyü elektrik sinyallerine dönüştürerek beyne aktarmada oldukça başarılı olduğunun altını çizdiler.
Yaklaşık on sene önce geçirmiş olduğu bir sağlık sorunundan dolayı görme yetisini kaybeden Chris James, 6 hafta önce girmiş olduğu ameliyattan nesneleri algılama ve ışığı hissetme özelliğini kazanarak geri çıkmıştır. Aynı operasyonu geçiren Robin Millar içinde durum aynıdır. Bu iki hastaya da 10 saatlik süren operasyon sırasında gözün arkasına biyonik göz yerleştirilmiş olup, çip sayesinde görmeleri sağlanmıştır. İngilizlerden sonra biyonik göz uygulamasının Almanya ve Çin’de de uygulanacağı kaydedildi.
Biyonik göz küresi hakkında uzmanlar “Bu yöntem görme sorunu yaşayanlara yardım edecek” açıklamasını yaparak, çiple çalışan bu ürünün görüntüyü elektrik sinyallerine dönüştürerek beyne aktarmada oldukça başarılı olduğunun altını çizdiler.
Yaklaşık on sene önce geçirmiş olduğu bir sağlık sorunundan dolayı görme yetisini kaybeden Chris James, 6 hafta önce girmiş olduğu ameliyattan nesneleri algılama ve ışığı hissetme özelliğini kazanarak geri çıkmıştır. Aynı operasyonu geçiren Robin Millar içinde durum aynıdır. Bu iki hastaya da 10 saatlik süren operasyon sırasında gözün arkasına biyonik göz yerleştirilmiş olup, çip sayesinde görmeleri sağlanmıştır. İngilizlerden sonra biyonik göz uygulamasının Almanya ve Çin’de de uygulanacağı kaydedildi.
Astigmatizma nedir?
Astigmatizma nedir, Astigmatizma nasıl olur, Astigmatizma
belirtileri nelerdir ve Astigmatlı bir göz nasıl görür, tüm bu soruların
cevabını uzman göz hekimlerinin yorumlarından derlediğimiz bilgilerle Astigmatla
ilgili tüm gerçekleri gözler önüne seriyoruz. Göz içerisinde yer alan korneanın
şekli sağlıklı bir insanda yuvarlıktır ve bu yuvarlaklığın olmaması durumunda
göze giren ışık tek bir noktada odaklanamadığı için, bulanık ve çarpık görme
problemi yaşanır. İşte bu soruna Astigmatizma nedir.

Astigmatizmanın nedeni, gözün arka kısmında bulunan retinaya korneanın yuvarlak olmamasından dolayı görüntülerin net düşmemesidir. Korneanın bu düzensiz ve çarpık durumu görüntülerin bir yönde toplanmamasına sebep olduğu için hastalar bulanık görürler. Genellikle doğuştan kaynaklanan bu sorun genetik bir göz bozukluğudur.
Astigmatizma belirtileri ise kişinin bulanık görmesi, baş ağrısı yaşaması, yorgunluk ve gözde gerginlik durumlarının ortaya çıkmasıdır. Kontakt lensle ya da gözlükle düzeltilmeyen sorunlarda hastalar bir ömür çarpık görmeye mahkumdur. Nadir olarak düşük astigmatizma sorunlarına rastlanır ve bu sorun için tedaviye gerek duyulmaz.
Astigmatizmanın nedeni, gözün arka kısmında bulunan retinaya korneanın yuvarlak olmamasından dolayı görüntülerin net düşmemesidir. Korneanın bu düzensiz ve çarpık durumu görüntülerin bir yönde toplanmamasına sebep olduğu için hastalar bulanık görürler. Genellikle doğuştan kaynaklanan bu sorun genetik bir göz bozukluğudur.
Astigmatizma belirtileri ise kişinin bulanık görmesi, baş ağrısı yaşaması, yorgunluk ve gözde gerginlik durumlarının ortaya çıkmasıdır. Kontakt lensle ya da gözlükle düzeltilmeyen sorunlarda hastalar bir ömür çarpık görmeye mahkumdur. Nadir olarak düşük astigmatizma sorunlarına rastlanır ve bu sorun için tedaviye gerek duyulmaz.
Hipermetropi nedir?
Göz merceği görüntülerin yakınlığına ve uzaklığına göre kendini ayarladığı
için her noktadaki görüntünün net bir şekilde retinaya ulaşmasını ve
bireylerinde her mesafedeki cisimleri sorunsuz olarak görmesini sağlar. Yakın
bir mesafeye bakarken mercek kalınlığını artırmakla, uzak mesafe bakarken de
azaltmakla görevli olduğundan dolayı görme sorunu yaşamayız. Eğer mercek
eğriliği fazlaysa ışığı kırmada o kadar fazla olur ve odak uzaklığı kısalır.
merceğin eğriliği veya gözün ön-arka boyu kısa ise yakını görememe sorunu olan
Hipermetropi oluşur.

Hipermetropi hastaları uzağı çok iyi görerek yakını görmede sorun yaşarlar. Ancak bu sorun belli bir dönem için böyledir. Zamanla ve yaş ilerledikçe uzağı da görmekte güçlük çekerler. Hipermetropi gözde yorgunluk, gidip gelen bulanıklık, huzursuzluk, kolay dikkat dağılması ve gözde ağrıya yol açmakta, gitgide de gözün görme kuvveti azalmaktadır.
Hipermetropi kalıtsal bir sorun olduğundan erken dönemlerde fark edilmemesi ileride göz tembelliğine ve şaşılığa yol açabilecek kadar ciddi bir sorundur. Günümüzde bu sorun gözlük ve kontak lensler ile düzeltilmeye çalışılmaktadır ancak bu yöntemler sorunu tedavi etmemektedir. Kesin bir tedavi cerrahi işlemler ile mümkündür.
Hipermetropi hastaları uzağı çok iyi görerek yakını görmede sorun yaşarlar. Ancak bu sorun belli bir dönem için böyledir. Zamanla ve yaş ilerledikçe uzağı da görmekte güçlük çekerler. Hipermetropi gözde yorgunluk, gidip gelen bulanıklık, huzursuzluk, kolay dikkat dağılması ve gözde ağrıya yol açmakta, gitgide de gözün görme kuvveti azalmaktadır.
Hipermetropi kalıtsal bir sorun olduğundan erken dönemlerde fark edilmemesi ileride göz tembelliğine ve şaşılığa yol açabilecek kadar ciddi bir sorundur. Günümüzde bu sorun gözlük ve kontak lensler ile düzeltilmeye çalışılmaktadır ancak bu yöntemler sorunu tedavi etmemektedir. Kesin bir tedavi cerrahi işlemler ile mümkündür.
Göz tembelliği tedavisi
Çağımızın en sık karşılaşılan hastalıklarından olan göz tembelliği hakkında o
kadar çok konuşuluyor ki, ancak buna rağmen hastaların göz tembelliği hakkında
hastaların yeterli bilgiye sahip olmamaları göz tembelliği tanısının gecikmesine
ve tedavinin de zorlaşmasına sebep olur. Eğer göz tembelliği
tedavisi hakkında yeterli bilgiye sahip olmak ve sorunu erken
dönemlerde ortadan kaldırmak istiyorsanız makalemizi dikkatlice okuyun.

Göz tembelliği, göz hastalıkları arasında en erken teşhis edilmesi gereken ve bir an önce tedavi gerektiren bir sorundur. Eğer göz temelliği erken yaşlarda fark edilmez ise görme kayıplarına yol açar. Kalıcı görme kayıplarına yol açan bu sorunun artık dönüşü yoktur. Çocukluk yaşlarda başlayan göz tembelliği hayat boyu sizinle kalır.
Tıp dilinde ambliopi olan göz tembelliği, en geç 9 yaşına kadar fark edilmelidir. Çünkü görme gelişimi 9 yaşına kadar devam eder ve 9 yaşında kendini tamamlamış olur. Bu yaştan sonra göz gelişiminde değişiklik olmaz. Uzmanlar bu sebepten dolayı tüm bebeklerin her yıl göz doktoru tarafından muayene edilmesini önermekteler.
Göz tembelliği tedavisinde nörovizyon adı verilmiş olan bir program sayesinde 9 yaş üstündeki çocukların tedavisi yapılır ve olumlu sonuç alınır. Nörovizyon, 9 yaş altındaki çocuklara uygulanmaz. Bunun nedeni de kapama tedavisinin küçük yaşlardaki çocuklarda daha etkili olacağıdır. Kapama tedavisinde sağlam olan göz kapatılır ve tembellik sorunu olan gözün kullanımı arttırılarak sorunun ortanda kalkması beklenir. Bu yöntem çoğu kez etkili olur. eğer istenirse kapama yöntemi 9 yaşından büyük olanlara da uygulanabilir.
Göz tembelliği, göz hastalıkları arasında en erken teşhis edilmesi gereken ve bir an önce tedavi gerektiren bir sorundur. Eğer göz temelliği erken yaşlarda fark edilmez ise görme kayıplarına yol açar. Kalıcı görme kayıplarına yol açan bu sorunun artık dönüşü yoktur. Çocukluk yaşlarda başlayan göz tembelliği hayat boyu sizinle kalır.
Tıp dilinde ambliopi olan göz tembelliği, en geç 9 yaşına kadar fark edilmelidir. Çünkü görme gelişimi 9 yaşına kadar devam eder ve 9 yaşında kendini tamamlamış olur. Bu yaştan sonra göz gelişiminde değişiklik olmaz. Uzmanlar bu sebepten dolayı tüm bebeklerin her yıl göz doktoru tarafından muayene edilmesini önermekteler.
Göz tembelliği tedavisinde nörovizyon adı verilmiş olan bir program sayesinde 9 yaş üstündeki çocukların tedavisi yapılır ve olumlu sonuç alınır. Nörovizyon, 9 yaş altındaki çocuklara uygulanmaz. Bunun nedeni de kapama tedavisinin küçük yaşlardaki çocuklarda daha etkili olacağıdır. Kapama tedavisinde sağlam olan göz kapatılır ve tembellik sorunu olan gözün kullanımı arttırılarak sorunun ortanda kalkması beklenir. Bu yöntem çoğu kez etkili olur. eğer istenirse kapama yöntemi 9 yaşından büyük olanlara da uygulanabilir.
Sarı nokta hastalığı nedir?
Tıptaki adı Makula dejenerasyonu olan sarı nokta hastalığı görme sorunlarına
yol açan göz sağlığı sorunlarından biri olarak görme kayıplarına yol açmakta ve
ekseri elli yaşın üstündeki tehdit etmektedir. Çağımızın en sık rastlanan, yaşla
birlikte görülme riski artan sarı nokta hastalığını tam manasıyla açıklamak
üzere bu makalemizde sizlerle birlikteyiz.

Bu hastalığa sarı nokta denmesinin nedeni, makulada yer alan pigmentlerin retina bölgesinde sarı görünmesidir. Rahatsızlığın henüz neden kaynaklandığını açıklayan bilimsel bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak sarı nokta hastalığının yaşa bağlı olarak geliştiği, ultraviyole ışınların ve sigaranın da bu hastalığı tetiklediği bilinmektedir. Genetik yatkınlıkta sarı nokta hastalığının nedenlerindendir
Bu hastalığa sarı nokta denmesinin nedeni, makulada yer alan pigmentlerin retina bölgesinde sarı görünmesidir. Rahatsızlığın henüz neden kaynaklandığını açıklayan bilimsel bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak sarı nokta hastalığının yaşa bağlı olarak geliştiği, ultraviyole ışınların ve sigaranın da bu hastalığı tetiklediği bilinmektedir. Genetik yatkınlıkta sarı nokta hastalığının nedenlerindendir
Göz sulanmasının nedenleri nelerdir?
Göz sulanması günlük hayatta beklide birçoğumuzun en sık
rastladığı sorunlardan biri olmakta ve özellikle de makyaj tutkunu bayanlar göz
sulanmasından dolayı büyük sıkıntılara girmekteler. Göz sulanmasının önemli
önemsiz birçok sebebi bulunmaktadır.Sizlere göz sulanmasının nedenlerinden
bahsedeceğiz.

Göz sulanmasının görülmesinde iki sebep vardır. Birincisi gözü rahatsız eden herhangi bir şeyin gözyaşı üretimini fazlalaştırması, ikincisi ise gözyaşı drenajının bozulmasıdır. Gözyaşı üretiminin fazlalaşmasında kirpik göze batması, göze uygun olmayan lenslerin kullanılması, göze yabancı bir cismin girmesi ve toksik gazlarlar temas edilmesi rol oynar.
Gözyaşı drenajında meydana gelen sorunda gözyaşı normalde burun akmalıdır. Ancak buruna akmadığı için göz sulanması olarak rahatsızlık verir. Bunun sebebi de; gözyaşı kanallarında tıkanıklık, alt göz kapağının gevşemesi, gözyaşı tümörü ya da yüz felcidir.
Göz sulanmasının görülmesinde iki sebep vardır. Birincisi gözü rahatsız eden herhangi bir şeyin gözyaşı üretimini fazlalaştırması, ikincisi ise gözyaşı drenajının bozulmasıdır. Gözyaşı üretiminin fazlalaşmasında kirpik göze batması, göze uygun olmayan lenslerin kullanılması, göze yabancı bir cismin girmesi ve toksik gazlarlar temas edilmesi rol oynar.
Gözyaşı drenajında meydana gelen sorunda gözyaşı normalde burun akmalıdır. Ancak buruna akmadığı için göz sulanması olarak rahatsızlık verir. Bunun sebebi de; gözyaşı kanallarında tıkanıklık, alt göz kapağının gevşemesi, gözyaşı tümörü ya da yüz felcidir.
Göz iltihabı bitkisel tedavi
Bitkisel tedavi metotları ile göz iltihabından kurtulmayı planlayanlara
faydası dokunacak olan bitki kürlerine yer vermek istedik. Gözler her birimiz
için oldukça büyük bir öneme sahip olduklarından dolayı gözlerde ortaya çıkan
sorunlar oldukça can sıkıcı ve yaşamı olumsuz yönde etkileyici olmaktadır.

Göz iltihabı için bitkisel tedavi yöntemi arıyorsanız aşağıdaki tariflerden yola çıkarak güvenli bir şekilde göz iltihabınızdan kurtulabilirsiniz. Herbalistlerin önerisi olan bu kürler düzenli olarak yapılmalıdır. Kesinlikle tarifin dışına çıkmamanızı önererek sizleri göz iltihabını tedavi edecek kürler ile baş başa bırakıyoruz.
Malzemeler: 4 bardak kaynak su ve 1 çay kaşığı sofra tuzu.
Hazırlanışı: Dört bardak suyun içine sofra tuzunu ekleyin ve tuz eriyene kadar karıştırın. Ardından gözünüzü bu su ile yıkayın.. bu işlemi günde 3 kez tekrarlayın.
Malzemeler: 4 bardak su, 1 çorba kaşığı çay, 1 çorba kaşığı kuru nane.
Hazırlanışı: Dört bardak suyun içine çayı ve kuru naneyi ekleyerek bir taşım kaynatın. Ardından süzün ve posasını göz kapaklarınızın üzerine koyun. On beş dakika bu şekilde bekleyerek ardından ılık su ile gözlerinizi yıkayın.
Malzemeler: 4 bardak su, 50 gram meyan kökü.
Hazırlanışı: : Meyan kökü ve suyu karıştırıp on beş dakika kaynatın. Daha sonra süzün ve günde 3 kez bir çay bardağı bu karışımdan için.
Göz iltihabı için bitkisel tedavi yöntemi arıyorsanız aşağıdaki tariflerden yola çıkarak güvenli bir şekilde göz iltihabınızdan kurtulabilirsiniz. Herbalistlerin önerisi olan bu kürler düzenli olarak yapılmalıdır. Kesinlikle tarifin dışına çıkmamanızı önererek sizleri göz iltihabını tedavi edecek kürler ile baş başa bırakıyoruz.
Göz iltihabına bitkisel çözüm
Malzemeler: 4 bardak kaynak su ve 1 çay kaşığı sofra tuzu.
Hazırlanışı: Dört bardak suyun içine sofra tuzunu ekleyin ve tuz eriyene kadar karıştırın. Ardından gözünüzü bu su ile yıkayın.. bu işlemi günde 3 kez tekrarlayın.
Malzemeler: 4 bardak su, 1 çorba kaşığı çay, 1 çorba kaşığı kuru nane.
Hazırlanışı: Dört bardak suyun içine çayı ve kuru naneyi ekleyerek bir taşım kaynatın. Ardından süzün ve posasını göz kapaklarınızın üzerine koyun. On beş dakika bu şekilde bekleyerek ardından ılık su ile gözlerinizi yıkayın.
Malzemeler: 4 bardak su, 50 gram meyan kökü.
Hazırlanışı: : Meyan kökü ve suyu karıştırıp on beş dakika kaynatın. Daha sonra süzün ve günde 3 kez bir çay bardağı bu karışımdan için.
Göz şişmesini önlemek için
Sabahları uyanıp aynaya baktığınızda şiş gözlerle karşılaşmak istemiyorsanız,
bunun için geceden uyguladığınız bir takım önlemlerle sabahları gözlerinizin
şişmemesini garantiye alabilirsiniz. Gece yeteri kadar uyumamış ya da çok fazla
uyumuş olmanızdan, aldığınız aşırı alkolden, kafeinden ya da tuzdan, geceleri
yaşadığınız bir sıkıntıdan ötürü ağlamaktan sabahları göz şişmesi ile karşı
karşıya kalabilirsiniz. Uzmanların göz şişmesini önlemeye yönelik önerileri
şöyle:

Sabahları şiş gözlerle uyanmak istemiyorsanız geceleri aşırı alkol tüketmemelisiniz. Geceleri tüketilen aşırı alkol ve kafeinli içecekler sabah uyanıldığında gözlerin şişmiş olmasına neden olmaktadır. Aynı şekilde geceleri tuz tüketimini de fazla yapmamalı ve en az 7 saat uyumaya özen göstermelisiniz.
Geceleri yatarken göz çevresi için sürdüğünüz bir takım kremlerde bu soruna yol açmaktadır. Göz çevresi için krem olan bakım ürünlerini değil de jel olanları tercih edin. Eğer jel göz çevresi bakım ürününden daha iyi bir sonuç elde etmek istiyorsanız, önce jeli buzdolobına koymalı ve daha sonra kullanmalısınız.
Sabahları şiş gözlerle uyanmak istemiyorsanız geceleri aşırı alkol tüketmemelisiniz. Geceleri tüketilen aşırı alkol ve kafeinli içecekler sabah uyanıldığında gözlerin şişmiş olmasına neden olmaktadır. Aynı şekilde geceleri tuz tüketimini de fazla yapmamalı ve en az 7 saat uyumaya özen göstermelisiniz.
Geceleri yatarken göz çevresi için sürdüğünüz bir takım kremlerde bu soruna yol açmaktadır. Göz çevresi için krem olan bakım ürünlerini değil de jel olanları tercih edin. Eğer jel göz çevresi bakım ürününden daha iyi bir sonuç elde etmek istiyorsanız, önce jeli buzdolobına koymalı ve daha sonra kullanmalısınız.
Çift görme nedenleri
Vücudumuzda bulunan uzuvlarımız arasında en önemlilerinden birisi gözler
olduğu için çift görme sorunu mühinsenmesi gereken sağlık problemlerinin başında
gelmektedir. Çift görmeye yol açan sorunların ne olduğunu anlamak için uzman bir
göz doktoruna başvurmalı ve bu sorunu ortadan kaldırmaya yönelik tedavi
uygulamasına geçilmelidir. Peki çift görme sebepleri neler olabilir?

Çift görme sorununda kasları çalıştıran göz sinirlerindeki bir sorun kasları dengesiz hareket ettirdiği için göz kasları birbirine parelel çalışma yerine farklı yönlere doğru çalışmaya başladıklarından çift görme sorunu yaşanır. Sinirlerde görülen bu sorunlar beyinden kaynaklı ya da nörolojk hastalıklardan ötürü olabilir.
Göz sinirlerinin birbirleriyle parelel hareket etmemesi beyin ve nörolojik hastalıklardan kaynaklı olduğu kadar kalp ve başka kas hastalıklarından kaynaklı da olabilir. Hekimler sorunun neden kaynaklandığını anlamak için hastayı geniş bir muayeneye tabi tutacaktır. Eğer çift görme sorunu yaşıyorsanız acilen hekime başvurmalısınız.
Çift görme nedenleri nelerdir?
Çift görme sorununda kasları çalıştıran göz sinirlerindeki bir sorun kasları dengesiz hareket ettirdiği için göz kasları birbirine parelel çalışma yerine farklı yönlere doğru çalışmaya başladıklarından çift görme sorunu yaşanır. Sinirlerde görülen bu sorunlar beyinden kaynaklı ya da nörolojk hastalıklardan ötürü olabilir.
Göz sinirlerinin birbirleriyle parelel hareket etmemesi beyin ve nörolojik hastalıklardan kaynaklı olduğu kadar kalp ve başka kas hastalıklarından kaynaklı da olabilir. Hekimler sorunun neden kaynaklandığını anlamak için hastayı geniş bir muayeneye tabi tutacaktır. Eğer çift görme sorunu yaşıyorsanız acilen hekime başvurmalısınız.
Gözde melanom nedir?
Melanom, bir çeşit cilt kanseridir ancak bu sorun gözleride etkisi altına
almakta ve bazılarında göz içinde meydana geldiği için hastalık göz melanomu
olarak tanımlanmaktadır. Göz melanomu erişkin insanlarda sıkça husule gelen, göz
sağlığını bozan göz içi tümörüdür. Göz melanomu ortaya çıkmasındaki neden ise
pigment içeren hücrelerdir. Göz içerisinde mantar veya kubbe şeklinde giderek
büyür. Bu büyüme zamanla gözme kusuruna yol açarak kanama gibi semptomların
ortaya çıkmasına sebep olur.

Melanomu olan bir kişide ışık çakmaları, geçici bulanık görmeler başlar. Bu bulgular melanomun en bilindik ve en sık rastlanan belirtileridir.
Melanomu erken evrelerde teşhis edip tedavinin başarısını arttırmak için gözlerinin beyaz kısmında siyah lekesi bulunanların düzenli olarak göz muayenesi yaptırmaları önerilir. Aynı şekilde gözün beyaz kısmında bulunan siyah lekelerle birlikte vücudunda ben sayısı fazla olanlarda risk altında olduklarını bilmeli ve göz muayenlerini aksatmamalıdırlar.Düzenli olarak yapılan göz dibi iltihabı muayenesi ile melanomun varlığı önceden tespit edilebilir.
Melanom riski taşıyan diğer kişilerde göze renk veren iris dokusundaki renk değişiklikleri ve kalınlaşmaları olduğundan, giderek büyüyen bir leke için muhakkak göz doktoruna başvurulmalıdır.
Melanomun önceden tespit edilmesi lazer yöntemiyle kolayca tedavi edilmesini sağlar. Ancak ilerlediği zaman tümörün yerleşimine göre daha çeşitli ve zorlayıcı tedavi metotlarına gerek duyulur. Bunlarda radyoterapi, plak tedavisi ve cerrahi yöntemler kullanılabilir
Melanomu olan bir kişide ışık çakmaları, geçici bulanık görmeler başlar. Bu bulgular melanomun en bilindik ve en sık rastlanan belirtileridir.
Melanomu erken evrelerde teşhis edip tedavinin başarısını arttırmak için gözlerinin beyaz kısmında siyah lekesi bulunanların düzenli olarak göz muayenesi yaptırmaları önerilir. Aynı şekilde gözün beyaz kısmında bulunan siyah lekelerle birlikte vücudunda ben sayısı fazla olanlarda risk altında olduklarını bilmeli ve göz muayenlerini aksatmamalıdırlar.Düzenli olarak yapılan göz dibi iltihabı muayenesi ile melanomun varlığı önceden tespit edilebilir.
Melanom riski taşıyan diğer kişilerde göze renk veren iris dokusundaki renk değişiklikleri ve kalınlaşmaları olduğundan, giderek büyüyen bir leke için muhakkak göz doktoruna başvurulmalıdır.
Melanomun önceden tespit edilmesi lazer yöntemiyle kolayca tedavi edilmesini sağlar. Ancak ilerlediği zaman tümörün yerleşimine göre daha çeşitli ve zorlayıcı tedavi metotlarına gerek duyulur. Bunlarda radyoterapi, plak tedavisi ve cerrahi yöntemler kullanılabilir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder