Kalp Sağlığı

Kalp pili nasıl takılır?

Kalbin genel ritminin altında kalarak çalışması durumunda yada kalp yetmezliği sorunlarının görülmesinde kalp atışlarını kontrol edip düzene sokacak, kalıcı ve geçici olarak iki çeşit kalp pilleri bulunur. Hastanın yada yakınlarının rızası ile takılan kalp pilleri kalbin normal çalışmasını sağlayarak hastanın günlük hayatını eskisine göre kolaylaştırır.


Elektronik bir cihaz olan kalp pilleri kalbe yakın bir bölgeye yerleştirilir. Lokal anestezi altında yapılan küçük bir operasyondur ve yaklaşık 1 saat sürer. Kalp pili takılırken hastanın durumu sürekli kontrol edilir.
Kardiyolog hekim, pili yerleştirmeden önce lokal anestezi ile köprücük kemiğini uyuşturur ve o bölgeyi açar. Hekim kalbe giden atardamarı bularak kalbe ulaşır. Böylece kalp içine yerleştirilecek olan iletkenler takılır. Bu aşamada hastalar biraz rahatsızlık hissedebilirler ancak bu durum uzun sürmeyecektir. Kalp pili için doğru pozisyon bulunduğunda atış üreteci( pulse jeneratörü) kutusu da pil ile birlikte yerleştirilir. Bu kutu deri altında veya kas ile göğüs duvarı arasında konabilir.

Kalp kapağı ameliyatsız tedavi

Ameliyatsız kalp kapağı değiştirmede yepyeni bir yöntem uygulamaya konuldu ve adında da “Mandallama” denildi. Kalp kapağı hastalarının sıkıntılarını giderecek ve hayatı daha yaşanır kılacak olan bu yöntem, ameliyatsız olarak hastalara uygulanmaktadır. Ameliyat olmaktan korkan yada ameliyata geç kalan hastaların yüzünü güldüren bu yöntem hakkında Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Dr. Genco Yücel bizleri bilgilendiriyor.

Kalp kapakçığı hastalığı olanların nefes alma problemlerini azaltan, hareketlerini rahatlatan ve uzun vadede kalbin bozulmasını önleyebilen ameliyatsız tedavi yöntemi “mandallama” hakkında bilgileri Dr. Genco Yücel veriyor.

Dr. Genco Yücel, Mandallama ‘mitraclip yöntemi’ sayesinde hastaların daha rahat nefes alabileceğini, hastaların daha rahat hareket edebileceğini ve kalbin daha uzun süre bozulmadan durabileceğini söyledi.
Mitraclip yöntemi de denilen Mandallama yönteminde, tıpkı mandalla çamaşır tutturur gibi kalp kapakçıklarının iki kanadı tutturulmaktadır. Ağır mitral yetmezliği olan hastalar öncelikle bir değerlendirmeden geçerler. Değerlendirmenin ardından “TEE” isimli tüp, hastalara tarafından yutulur. Ardından ekokardiyografi yapılır. Bu test, mandallamanın fayda sağlayıp sağlayacağını anlamak için yapılmaktadır. Yaklaşık 15 dakika süren bu test sonucunda mandallama yönteminin uygulanmasına karar verilir ise işleme başlanır.
Hasta bir gün önceden hastaneye yatar ve anjiyo laboratuarında narkoz altında işlem görür. Her iki kasıktan birer tüp yerleştirilir. İşlem 3-4 saat sürer. Hasta yoğun bakım ünitesine alınır ve birkaç gün de serviste incelenerek taburcu edilir

Kalp yetmezliği neden olur?

Sağlığımız için önemli hatta en önemli organlardan bir tanesi olan kalp, yeterli seviyede ve doğru şekilde çalışmadığı taktirde vücut için tehlikeli bir organ olmaya başlar. Yaşam kaynağımız olan kan, kalp ile vücudun her yerine dağılır ve yaşamamızı sağlar. Kalbin yeterli düzeyde çalışmaması durumunda kanda ulaşmak istediği yerlere ulaşamaz ve bazı dokular kandan yoksun kalır. İşte bu ve bunun gibi birçok sağlık sorunları, kalbin yetersiz olduğu durumlarda meydana gelmektedir. Bu soruna da tıp dalında kalp yetmezliği hastalığı denir. Peki kalp yetmezliği neden olur?


Kalp yetmezliği nedenleri bir takım sağlık problemleri sonucu meydana gelmektedir. Kalp kasılmalarında ki yetersizlikten kaynaklanan kalp yetmezliği, kalp kasında görülen hastalıklarla ilişkilidir. Kalp- damar hastalıkları, hipertansiyon, aşırı alkol kullanımı, kalp kapaklarında ki problemler kalp yetmezliğini tetikler.
Kalp yetersizliği, tedavisi hemen yapılması gereken sağlık sorunlarından en önemlisidir. Bu hastalıkta kalp çalışır ; ancak yeterli seviyede değildir. Kan akışında azalmadan dolayı kalp sahip olduğu kasılma yeteneğini yitirir ve kanı pompalayamaz duruma gelir. Kanın pompalanma işlemi gerçekleşmediği için vücut ihtiyacı olduğu kanı alamaz ve ve dokularda oksijensiz kalır. İşte tüm bu sorunların görülmesi kalp yetersizliğine işarettir.
Kalp yetmezliğinden dolayı dokular ihtiyacı olan kanı alamadıkları için başka hastalıklarında görülme olasılığı yüksek olur. Özellikle kan akışında görülen bu eksiklik damarlarda kan birikmesine, böbreğin su toplamasına, vücudun tuz tutumunun artmasına yol açar.

Şekerin kalbe zararları nelerdir?

Kalp hastalıklarına yakalananların sayısında her geçen gün ciddi artışlar yaşanmakta ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Rifat Eralp Ulusoy’a göre bu artışlarda sodyum(tuz) tüketimi kadar şeker tüketiminin de payı bulunmaktadır. Gereksiz ve aşırı tüketilen şeker pek çok sağlık probleminin aheste aheste ortaya çıkmasına yol açmakla beraber kalp sağlığını da sinsice tehlikeye attığı için Ulusoy, şekerin kalbe zararlarından bahsederek şeker tüketimi hakkında önerilerde bulunuyor.

Şekerin kalbe zararları

Şeker tüketiminin aşırıya kaçması, abur cubur tüketimi, bilhassa bayanların hamurlu ve sütlü tatlıları sık sık tüketmesi kalp sağlığını kötü etkilemekte. Gereksiz şeker tüketimine giren bu tür gıdaların tüketiminden kaçınmak gerekir. Aksi taktirde kalp-damar hastalıkları ile karşılaşabilirsiniz.
Kalp sağlığını olumsuz etkileyen gereksiz şeker tüketimi kan basıncını da yükseltmektedir. Yapılan araştırmalarla da kanıtlanan bu gerçek şekerli içeceklerden ve şeker içeren gıdalardan uzak durulmasını göstermektedir.
Doç. Dr. Ulusoy geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmadan edindiği bilgilerle şekerin kalp sağlığına etkilerini şöyle kaydetti: “Çalışma bizlere, tuz tüketiminin yanı sıra şeker tüketiminin de fazla olmasının kalp-damar sağlığı açısından ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini göstermiştir. “Araştırmalara göre Amerikan ve İngiliz vatandaşları arasında günlük diyet içecekler, diyet şeker kullanımı ve normal şeker tüketimi karşılaştırılmış ve her iki ülke vatandaşlarının kan basınçları araştırılmıştır. Amerikan vatandaşlarının İngilizlere göre daha fazla şekerli ve diyet içecekleri tükettiği saptanmış ve büyük ve küçük tansiyonun bu tüketimle orantılı olduğu saptanmıştır. Ayrıca günlük kalori alımının, idrar sodyum ve potasyum atılımının, günlük alkol ve kolesterol ile yağ tüketimi ile şekerli bir içecek tüketiminin kan basıncını da arttırdığı saptanmıştır. Bu deneklerin hepsinin beden-kitle indekslerinin daha yüksek olduğu, günlük almaları gereken potasyum, magnezyum ve kalsiyumu alamadıkları da saptanmıştır. Diğer yandan diyet ürünleri tüketiminin kan basıncı ile ters ilişkili olduğu bildirilmiştir.”

Kalbi zorlayan davranışlar nelerdir?

Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre üç kişiden birinin kalp sorunu yaşadığı ortaya çıkmış ve kalp hastalarının sağlıklı bir yaşam sürmek adına hiçbir şey yapmamaları ve yeteri kadar doktorlarının önerilerine uyum sağlamamaları da ölüm oranlarını yükselmiştir. Kaliteli yaşamı en çok etkileyen sağlık problemlerine yol açan kalp hastalıkları, mütenevvi sorunlardan ötürü ortaya çıkmakta ve bireylerin günlük yaşamlarını bir hayli etkilemektedir. Uzmanlar kalp hastalarına kalplerini yoran davranışlardan kaçınmalarını, daha sağlıklı beslenmelerini ve düzenli egzersiz yapmalarını önermekteler.


Kalbi zorlayan hareketlerden ve alışkanlıklardan uzak durulması gerektiğinin altını çize kalp doktorlarının bu önerilerine kulak vermez isek, sağlığımızı daha kötü etkileyen sorunlarla karşılaşırız. Bunun için ilk yapmamız gereken davranışlar arasında uzun süren hareketsizlikler yer alır. Uzun bir süre hareketsiz kalmak kalbi zorlayan en kötü davranışlardan biridir. Uzmanlar hareket olanağını sağlamak için periyodik olarak yürünmesini öneriyorlar.
Kalp sağlığı için sporunda önemi oldukça büyüktür. ancak bilinçsiz yapılan sporlar kalp sağlığına yarardan çok zarar sağlamaktadır. Bilinçsiz sporda kalbi zorlayan en önemli davranışlardandır.
Strese girmek ve agresifleşmekte kalbi yoran durumlardandır. Hele ki stresinizi içinizde yaşıyorsanız daha büyük bir risk altındasınız demektir. Bunların yanı sıra uyku düzensizliği, vücuda aşırı yüklenmek ve çok fazla alkol tüketmekte kalbi yoran şeyler arasındadır.
Aşırı yemek yemekte kalbi zorlar. Çünkü aşırı yemek yemek obeziteye kadar ulaşan kilo sorunlarına yol açar. Bu yüzden az yemek yemeli, şekerli içeceklerden uzak durulmalı ve bol bol su tüketmeliyiz. Uzun soluklu diyetlerinde kalbi yorduğu unutulmamalı ve sigaradan uzak durulmalıdır.
Bireylerin kalp hastalıkları riski altında olmadıklarını düşünmeleri de kalp hastalıklarının görülmesindeki en büyük problemdir. Çünkü bu kişilerin sahip oldukları bu düşünce onları daha çok kalp hastalıklarına yakınlaştırır.

Kalp ritmi bozukluğu nedir?

Kalbini sağlıklı tutmayan, kalp sağlığı için yeterli beslenmeyen, egzersizden uzak kalan ve hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olan bireylerin çoğunluğu kalp hastalıklarına yakalanarak hayatlarının geri kalan kısımlarını planlamadıkları bir şekilde sıhhatlerinden yoksun geçiriyorlar. Eğer sizde bu hastalardan olmak istemiyor, hayatınızı sağlıklı yaşam koşullarında doya doya yaşamak istiyorsanız kalbinizi sevin! Aksi durumda kalp ritmi bozukluğu da dahil olmak üzere daha birçok sorunlar yakanızda olacaktır.


Sağlıklı bir kalp dakikada 60 ila 100 atış yapar. Ancak mütenevvi sorunlardan dolayı kalp sağlığında görülen problemler kalp ritminin düzensizleşmesine neden olur. Kalp ritmi bozukluğu kendini çarpıntı ile belli eder. Kalp ritmi bozukluğunda aşırı hava kirliği yoğun stres ve düzensiz beslenme rol oynamaktadır.
Kalp ritmi bozukluğu, kalbin normalden yavaş ya da hızlı çalışmasıdır. Dünyadaki ölüm oranları incelendiğinde kalp ritmi bozukluğu hastalığının da üst sıralarda yer aldığı gözlenmektedir. Üstelik kalp ritmi bozukluğu eski yıllarda olduğu gibi artık sadece yaşlılarda ortaya çıkmıyor, gençleri ve çocukları da etkiliyor. Kalp ritmi bozukluğunun görülme yaşının bu kadar aşağı düşmesi kalp hastalarını ciddi anlamda korkutuyor.
Kalp ritmi bozukluğunda kalp atışları yükselebilir ya da azalabilir. Yükseldiği zamanlarda dakikadaki kalp atışı 500-600’leri bulmaktadır. Bu durum kalbi aniden duraklatır. Bu tür sorunlarla karşılaşmamak için kardiyolog ile görüşme ayarlamalısınız.

Trombolitik (pıhtı eritici) tedavi nedir?

Trombolitik tedavi yöntemi son zamanların en korkulan sağlık problemlerinden olan kalp krizinin oluşma veya tekrarlanma riskini tedavi etmeye yönelik uygulanan bir metottur. Bu metoda, kalp krizi riskini tetikleyen ve koroner arterde bulunan kan pıhtısını çözmesinden ötürü pıhtı eritici de denmektedir. Tedavi de pıhtı eritmeye yardımcı ilaçlar kullanılmaktadır.


Hayati tehlike taşıyan kalp krizinin son yıllarda yaşama riskini oldukça düşürdüğü gözlenmiştir. Kalp krizi tehdidi altında bulunan hastaların yaşama oranı Trombolitik tedavi yöntemi ile yüzde otuz arttırılıyor. Kalp krizi belirtisi olan göğüs ağrısının hemen hissedilmesinin ardından uygulanan bu yöntemin etkisini göstermesi yaklaşık 1,5 saati bulur. Eğer belirtinin ardından hemen tedavi uygulanırsa başarı şansı daha yüksek olacaktır. Ancak çeşitli sebeplerden dolayı gecikilen durumlarda ise göğüs ağrısının görülmesi 12 saati geçmemiş ise halen tedaviye vaktiniz var demektir.
Her hasta için uygun olan bu yöntem, sadece mide ülseri gibi problemlerden dolayı aktif kana geçiren hastalara uygulanmaz. Kanaması olan hastalara uygulandığı zaman hastanın kanaması daha da artacaktır. Ayrıca tedavinin uygun olmadığı kişiler arasında son günlerde iskemik atak, felç, ameliyat, aort anevrizması diseksiyonu ya da kalp masajı geçirenlerde bulunur. Bu kişilerde ise hasar görmüş olan dokuda kanama vuku bulur.
Tedavide kullanılan pıhtı eritici ilaçlar; streptokinaz ile urokinazın ve abciximab gibi Gllp/ İla inhibitörleri olarak adlandırılan ilaçların yanı sıra doku plazminojen aktivatörünü (tPA) ve türevlerini içerir.

Kalp için egzersiz yapmanın faydaları

Kalp hastalıkları ile boğuşuyorsanız, alanında uzman olan kalp doktorlarının sürekli önerdikleri ve kalbe olan faydalarından sık sık söz ettikleri egzersiz hareketlerine yönelmenizi tavsiye ederiz. Unutmayın ki kalp hayatımız için en mühim olan uzuvlarımızdan birisidir ve her daim sağlıklı bir hak eder. Kalp için egzersiz yapmak ciddi manada kalbinize fayda sağlayacak ve daha sıhhatli olmanıza yardımcı olacaktır.

Kalp için egzersiz yapmanın yararları

• Kalp için düzenli egzersiz yapmak hem kalp ömrünü hem de diğer organlarınızın ömrünü bir hayli uzatacaktır.
• Kalp fonksiyonlarını artırır.
• Daha stressiz bir yaşam sürmenizi sağlayacaktır.
• Kalp hastalıklarının görülme riskini azaltır.
• Kalp ve dolaşım sistemini iyileştirir.

Günlük düzenli olarak haftada 3 kez 10-15 dakika ısınmadan, 15 dakikada ana egzersizden oluşan kalp egzersizlerini uygulayın. Ardından da 5-10 dakika soğuma, gevşeme ve toparlanma egzersizleri yapmalısınız. Böylece kalp için egzersizin faydaları daha bir yararlı hale gelecektir.

Kalp yaşını küçültmek için neler yapılmalı?

Kalbinizin sağlıklı olmasını ve sıhhatli bir yaşam sürmek için elinizden geleni yapmaya hazır ve nazırsanız kalp yaşınızı küçültmelisiniz. Türk Kardiyoloji Derneği bu manada yapmış olduğu bazı çalışmalarla insanları kalp yaşını küçültmeye davet ediyor. Kalp yaşınızı küçülterek kalp hastalıklarından korunabilir ve kalbinizin sağlık çıtasını yükseltebilirsiniz. Kalp yaşını küçültmek için işte yapacaklarınız;

Kalp yaşı nasıl küçültülür?

Kalp sağlığın en dikkat isteyen organlarındandır. Bunun için kalbinizi iyi beslemeli ve ne tükettiğinize ihtimam göstermelisiniz. Bunun için günlük beslenme alışkanlığınızı gözden geçirin ve kalbiniz için en sağlıklı besinleri tüketin. Ayrıca beslenme programınızdan çıkartacağınız ve günlük yaşamınıza ekleyeceğiniz aktiviteleri de unutmayın.
Yeterli ve düzenli beslenmek kalp yaşını küçültmek için atılan en önemli adımlardandır. Günlük beş porsiyon meyve-sebze tüketmelisiniz. Ayrıca doymuş yağlardan ve sodyum içeren gıdalardan uzak durmalısınız.
Bol çeşitli beslenin. Beslenme programınızda kalbinizin sağlığını tehdit etmeyen her türlü besinlere yer verin. Her gıdanın kendine göre faydaları bulunur, bu faydalardan yararlanın.
Hareketsiz yaşam tarzından uzak durun. Mümkün olduğu kadar aktif olup, düzenli egzersiz ya da yürüyüş yapın. Rutin olarak yapacağınız otuz dakikalık fiziksel aktiviteler kalp yaşınızı küçültmek için oldukça faydalı bir davranıştır.
Sigaradan ve alkolden uzak durun.
İdeal vücut kilonuzu koruyun.
Stresten uzak durun.